Kayıtlar

Casus /Maksim Gorki

Resim
                    << bu da geçer >> "Zavallı Küçük Moruk" ya da "yetimcik"işte anne ve babasının ölümünden sonra evine sığındığı amcası tarafından taklan isimler buydu  Evsei Klimkof'a.Severdi amcası Evsei'yi tabi bu durumu karısı ve baş belası oğlu Jakov'dan saklamak zorundaydı zavallı demirci. Kendini toparlayıp el işinde çalışacağı yaşa gelene kadar amcası ona bakıp göz kulak oldu.Ama yine de Jakov'un dayaklarından pek de koruyamadı küçük yetimciği.O zamanlar nerden bilebilidi ki günün birinde Jakovla yeniden yolları kesişecek ve ondan bir şekilde intikamını alacak. Evsei'nin en sevdiği şey amcasını demir döverken,çalışırken izlemekti hem ara sıra da olsa amcası kendi aklının yettiği kadar ona akıl verir az çok sohbet ederdi. Bu yüzden amcasını çok severdi.Günler böyle geldi  geçti ve artık Evsei 'ye yol göründü ki aile de bunu istiyordu.Amcası bir gün onun elinden tutup şehre bir kitapçının yanında çalışması için

Deniz (Bir isyancının izleri ) / Turhan Feyizoğlu

Resim
        "Karlı  bir Şubat sabahı Ayaş'ta dünyaya             gözlerini açtığın zaman ilk işin ağlamak           olmuştu."       Cemil Gezmiş Turhan Feyzoğlu tarafından Deniz Gezmiş'in biyografisinin ele alındğı eser.İlk okumam 2003 senesinde olmuştu.İlk okumamda nerden bile bilirdim ki bir gün yollarımızın  yıllar sonra kesişeceğini, anne ve babasının öğretmen olarak tayin gitttikleri , onun büyüdüğü Sivas'ın Yıldızeli  kazasına öğretmen olarak atanıp aynı mücadele ruhuyla  aynı sokakları arşınlayacağımı.Bu yüzdendir ki Yıldızeli'ni ayrı bir severim.Kitabın geneline baktığımızda Deniz'i daha   iyi anlatan kitaplar da var.Ama Deniz ile ilk defa  tanışacak olanlar için ideal bir kitap.Bir devrimcinin doğuşuna ,yükselişine ve bu ülke toprakları,gençleri ve geleceğimiz adına verdiği mücadeleye şahit olacaksınız.Kitapta Deniz'i tanıyan,onunla ortak geçmişi olan,birlikte mücadele eden,gazeteci,yazar ve ailesinin anılarını da dinleme fırsatı yakal

Inci /John Steinbeck

Resim
  "İnci" Ne kadar değerli , narin ve cezbedici bir mücevher değil mi?Elinizdeki eser  hangi yollardan gelip bize ulaştığını anlatan bir kitap değil tabi ki.Ama bir inci tanesinin insanın başına neler getireceğini anlatan kısa,akıcı,acıklı ve bir o kadar da sımsıcak aile kokan bir eser. Kino genç , güçlü ,sırım gibi bir aile babasıdır.Kabilenin her üyesi gibi o da babadan kalma kanosuyla balık avına çıkar bazen bir kaç pezoluk bir inci yakalayabilirse ne âla.Karısı Juana tam bir yerli kadını gibi güzel,cesur her daim eşini ve çocukları Coyotito'yu kollayan bir kadındır.Derken bizim küçük Coyotito'yu akrep sokmasi ile zehirlenir ve geleneklerine ters olsa da hemececik kasabadaki doktora yetiştirirler.Fakat, bu göbekli,obur, para göz doktor tabi ki de ne fakir yerli aileyi muhataba alır ne de küçücük çocuğa bakar.Yaşadıkları çaresizlik karşısında gözlerinden ateş püsküren bu aile babası Kino kanosuna atladığı gibi nehrin derinlerine dalar ve kayaların arasınd

Çakırcalı Efe/Yasar Kemal

Resim
  "Çakırcalı Efe! Çakırcalı Efe ! Yol ver geçelim .Yaban değiliz." Yaşar Kemal'in ilk biyografik kitabı olan Çakırcalı Efe'yi tamamlaması tam tamına on altı yıl sürmüştür.Çakırcalı Mehmet Efe'yi araştırma için Karınca Dağları , Bozdağları,Beşparmak Dağlarına geçmiş tabiri yerindeyse adım adım kahramanımızın izini sürmüştür . Elinden geldiğince onu en iyi tanıyan insanlara ulaşmaya çalışmıştır.Kitabı kaleme alırken en çok iki kişinin bilgisinden yararlanmıştır.Birisi Çakırcalıyı öldüren müfrezenin kumandanı emekli albay Rüştü Kobaş diğeri ise eski bir Jandarma Çavuşu olan Hacı Ali çavuştur.Bu arada Yaşar Kemal Çakırcalı'nın en son kızanına da ulaşmış fakat anıları için istediği miktarda parayı bulamadığı için onun en yakınlarından  birisi olan son kızanının ağzından anılar dinleyememiştir. Ne kadar büyük bir bencillik Koca Mustafa Efe'nin Çakırcalı'nın anılarını  para ile satmaya çalışması.Ama  o vakite kadar da derlediklerinden yeterince bi

Fahrenheitt 451 / Ray Bradbury

Resim
                                      FAHRENHEIT 451         Kitap kağıdının tutuşup yandığı ısı derecesidir. Guy Montag yakmanın zevli bir iş olduğunu düşünen fakat neden kitap yaktıklarının farkında olmayan eşi Mildred  ile sorgulamadan,sıradan bir hayat süren  itfaiyecidir.Normalde yakma işini değil yanan bir yerleri ya da bir şeyleri söndürmesi gereken bir iş yapması gereken bir mesleği olması gerekirken neden kitap yakıyorlardı ? Akşamın kör karanlığında yanan  kitapları ve evleri izlemek neden zevk veriyordu.Belki de yaptıkları işi cazibeli yapan bu iş akşam vakti yapmalarından mı kaynaklanıyordu yoksa sorgulamadıklarından mı? Montag tabi ki bunu zihninde hep tartışıyordu.Eski günlerde , evlerin yangına korunamadığı günlerde ifaiyeciler yangınları başlatmak yerine engel oluyorlardı.Peki ya şimdi... Bu tip itfaiye işi kolonilerde İngiliz etkisinde kalan kitapların yakılması için 1790 'da kurulmuştur.İlk itfaiyeci : Benjamin Franklin.İşlem bir kaç adımda ve çok kola

Burma Günleri / George Orwell

Resim
  Burma Günleri George Orwell'ın doğup büyüdüğü ve bir dönem de polis memuru olarak görev yaptığ toprakları anlatan ilk romanıdır.Orwell'ın dili her zaman ki gibi açık,duru ve bir o kadar da etkileyici.Karakteler çok gerçekçi, kölelik ve efendi sistemi keskin bir şekilde ortaya konmuş ,beyaz adamın kibrini iliklerinize kadar hissedebilceğjniz harika bir eser.Biraz da size kitabın karakterlerin ve olay örgüsünden bahsetmek istiyorum. Bu çöl geçilemez Melankoli dallarının gölgesinde,                               Nasıl hoşunuza giderse,( W.S) Burma ahhh o yakıcı sıcak ve sivrisinekler ayrılmaz parçası olmuş koloni.Birisi bana Burma'yı bana tek bir cümle anlat dese kuracağım cümle sanırım toz,toprak,katlanılmaz sıcak, sivrisinekler ve pis ter kokuları olur.Gelelim kitabın baş kahramanlarından birine.Babadan gelme öğütle tırnakları ile kazıyarak tabiri caizse ilmek ilmek örerek insanların son meteliğine kadar sömürerek az çok bir devlet memuru olmayı başarabilmiş dü

Savas Sanatı / Sun Zi (Sun Tzu )

Resim
"Savaş Sanatı" insanlık tarihinin en eski ve üzerinde en fazla araştırma ve tartışma yapılmış strateji eseridir. Tarihsel sürecine baktığımızda "Savaş Sanatı" Song Hanedanı döneminde bütün askeri klasiklerin atası olarak değerlendirilmiş , Japonya'da üzerinde birçok çalışma yapılmış  ve sonunda Batı'da da en önemli strateji eserlerinden biri olarak kabul görmüştür. Eser Sun Zi'ye ait olup olmadığına dair tartışmalar yaşanmıştır. Zira Si Ma Qian'in "Tarihçinin Kayıtları"nda iki Sun Zi'den bahsedilmektedir.Bunlardan bir Su Wu,diğeri ise Sun Bin 'dir.Eserin Savaşan Beylikler döneminin sonunda derlendiği düşünülmektedir.1972 yılında Yin Que Shan'da bulunan Han Hanedanı dönemine ait bir mezarda Ham dönemi kopyasına ulaşılmıştır.Eser 13 bölümde  ve yaklaşık 2700 Çince imden oluşmaktadır. Kitabın içeriğine baktığımızda eserin genel olarak kişisel gelişim,liderlik,iş dünyası,şartlanma,başarıya odaklanma,savaş sanatları ve dü