Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Türk edebiyatı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Semaver – Sarnıç | Sait Faik Abasıyanık

  Sait Faik’in hikâyelerini okurken insan sanki bir sahil kenarında oturmuş da, yan masadaki iki balıkçının sessizce konuşmalarını dinliyormuş gibi bir hisse kapılıyor. Semaver – Sarnıç da tam böyle bir kitap. Semaver, Sait Faik’in dünyasını ilk kez açtığı kapı gibi. Hikâyelerde bir telaş yok; şehir kalabalığının, yoksulluğun, küçük sevinçlerin içinden sakin sakin süzülen bir insanlık hâli var. Özellikle emekçilerin hayatına gösterdiği şefkat, okur ile anlatıcı arasında görünmez bir bağ kuruyor. Ben “Semaver”i okurken en çok şunu hissettim: Sait Faik büyük sözler söylemeden insanın kalbine dokunmayı başaran yazarlardan biri. Sarnıç ise aynı dünyanın biraz daha durgun, biraz daha içe dönük yüzü. Hikâyelerdeki hüzün kendini daha net hissettiriyor. İnsanların küçücük hayatlarına sığdırdıkları koca yalnızlıklar, Sait Faik’in lirizmiyle birleşince oldukça etkileyici bir atmosfer oluşuyor. Bu iki eser yan yana durduğunda şunu düşündürüyor: Sait Faik’in hikâyeleri bir ...

KIRLANGIÇ ÇIĞLIĞI / AHMET ÜMİT

Kırlangıç Çığlığı – Ahmet Ümit Ahmet Ümit’in kitaplarını çok duymuştum ama elime almak bu kitaba, Kırlangıç Çığlığı na nasip oldu. Yazarın ilk kez bir eserini okudum ve itiraf etmeliyim ki beklediğimden çok daha güçlü bir etki bıraktı. Başlangıçta sıradan bir polisiye roman okuyacağımı sanıyordum; oysa karşıma hem sürükleyici bir kurgu hem de insanın içini burkan toplumsal bir yüzleşme çıktı. Kitap, bir seri cinayetler zinciri üzerinden organ mafyasına ve çocuk istismarına dikkat çekiyor. Polisiyenin gizemli dünyasına kapılırken bir yandan da çocukların savunmasızlığı, dünyanın acımasızlığı kalbime dokundu. Okurken sadece katili bulmaya çalışmıyorsunuz; aynı zamanda “biz toplum olarak neleri görmezden geliyoruz?” sorusuyla da yüzleşiyorsunuz. Başkomiser Nevzat karakteri bana güven veren, vicdanlı bir polis profili çizdi. Yazarın, karakterlerine yalnızca mesleki değil insani yönler de katması romanı daha samimi kılmış. Katilin ruh hâlinin işlenişi ise ürkütücü olduğu kadar ...

SANDIĞIMDAKİ TANRILAR / ALEV İNAN

Karakter Analizleri ve Olay Örgüsünde Desenler Alev İnan’ın Sandığımdaki Tanrılar eserinde karakterler, hem bireysel hem de toplumsal düzlemde çok boyutlu olarak ele alınmış. Yazarın karakterleri inşa ederken kullandığı motifler, okuyucuya hem bireylerin psikolojik dünyasını hem de toplumsal yapıdaki çatışma ve uyum ögelerini çözümleme fırsatı sunuyor. Kitaptaki temel karakterler arasındaki çatışma noktaları şu özelliklerde öne çıkıyor: Bireysel İnancın Evrimi: Ana karakterin kendi kimliğini ve inancını sorgulaması süresince, çocuklukta edinilen öğretiler ile hayatın zorluğu arasında kopmalar ve yeniden inşa döngüsü tekrar ediyor. Toplumsal Roller ve Beklentiler: İkinci dereceden karakterlerin, toplumsal normlara ne ölçüte uydukları ya da bu normlarla çelişkilerinden kaynaklanan olaylar, hikayenin temel çızgisini oluşturuyor. Ayrıca, olay örgüsü incelendiğinde şu desenler dikkat çekiyor: Döngüeler: Kitap boyunca belirli olayların benzer şekillerde yeniden ortaya çıkması...

ÖTEKİ RENKLER / ORHAN PAMUK

  Orhan Pamuk’un Öteki Renkler adlı eseri, romanlarının aksine yazarın kişisel düşüncelerine, hayata dair gözlemlerine ve edebi dünyasına kapı araladığı bir deneme kitabıdır. Bu eser, yazarın hem bireysel hem de toplumsal düzlemdeki düşünce serüvenini anlamamıza yardımcı olur. Kitap, çeşitli gazete yazıları, makaleler, konuşmalar ve anılardan oluşuyor. Pamuk’un daha az bilinen yüzünü, yani bir deneme yazarı olarak yetkinliğini bu kitapta görebiliyoruz. Kitabın Yapısı Öteki Renkler altı ana bölümden oluşur: Kendi Dünyası : Yazarın İstanbul’a, ailesine ve çocukluğuna dair kişisel anıları. Kitaplar ve Okumak Üzerine : Edebiyat sevgisi ve roman anlayışı. Yazarlık : Yazarın yaratıcı süreçlerine dair samimi itirafları. Kültürel Gözlemler : Batı-Doğu çatışmaları, modernleşme ve Türkiye üzerine düşünceler. Siyasi Görüşler : Demokrasi, özgürlük ve sansürle ilgili makaleler. Başkalarına Dair Yazılar : Diğer sanatçılar, yazarlar ve düşünürler üzerine denemeler. Kitabın bir diğer...

SIRÇA KÖŞK / SABAHATTİN ALİ

Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk adlı eseri, yazarın bireysel ve toplumsal eleştirilerini yoğun bir şekilde işlediği kısa ama derinlikli bir romandır. 1930'ların Türkiye'sinde, bireysel özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortamda geçen eser, aynı zamanda toplumun sosyal yapısına dair önemli gözlemler sunar. Konu Sırça Köşk , adını da simgesel bir şekilde taşıyan bir yapıdır; "sırça köşk" bir anlamda, dış dünyadan soyutlanmış, korunaklı ve izole bir yer olarak öne çıkar. Romanda, ana karakterin hayalleriyle gerçeklik arasındaki çatışmalar, ideallerinin ve toplumun baskılarının nasıl çelişkili bir şekilde şekillendiği anlatılır. Sabahattin Ali'nin eserinde, köşk, bireyin kendi iç dünyasında kurduğu hayalleri ve ideal yaşam arayışlarını simgelerken, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik sistemin birey üzerindeki baskısını temsil eder. Temalar Romanda en belirgin tema, bireyin toplumla olan çatışmasıdır. Sabahattin Ali, bireyi, toplumun dayattığı normlarla baş b...