Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Semaver – Sarnıç | Sait Faik Abasıyanık

  Sait Faik’in hikâyelerini okurken insan sanki bir sahil kenarında oturmuş da, yan masadaki iki balıkçının sessizce konuşmalarını dinliyormuş gibi bir hisse kapılıyor. Semaver – Sarnıç da tam böyle bir kitap. Semaver, Sait Faik’in dünyasını ilk kez açtığı kapı gibi. Hikâyelerde bir telaş yok; şehir kalabalığının, yoksulluğun, küçük sevinçlerin içinden sakin sakin süzülen bir insanlık hâli var. Özellikle emekçilerin hayatına gösterdiği şefkat, okur ile anlatıcı arasında görünmez bir bağ kuruyor. Ben “Semaver”i okurken en çok şunu hissettim: Sait Faik büyük sözler söylemeden insanın kalbine dokunmayı başaran yazarlardan biri. Sarnıç ise aynı dünyanın biraz daha durgun, biraz daha içe dönük yüzü. Hikâyelerdeki hüzün kendini daha net hissettiriyor. İnsanların küçücük hayatlarına sığdırdıkları koca yalnızlıklar, Sait Faik’in lirizmiyle birleşince oldukça etkileyici bir atmosfer oluşuyor. Bu iki eser yan yana durduğunda şunu düşündürüyor: Sait Faik’in hikâyeleri bir ...

Ve Ayna Kırıldı – Agatha Christie

  Agatha Christie’nin eserlerini okudukça insanın aklına hep aynı soru geliyor: Bu kadın nasıl bu kadar zekice kurgular yaratabiliyor? Ve Ayna Kırıldı da bu sorunun cevabını vermek için oldukça uygun bir örnek. Kitap, Christie’nin karakter yaratmadaki ustalığını ve gerilimi yavaş yavaş yükseltme becerisini net bir şekilde gösteriyor. Hikâye, bir aile çevresinde gelişen sırlar ve gizemler üzerine kurulmuş. Christie’nin klasik üslubu burada da kendini hissettiriyor; her sayfada küçük ipuçları bırakıyor ve bir yandan okuyucu, diğer yandan karakterler bu ipuçlarını çözmeye çalışıyor. Benim en çok ilgimi çeken şey, Christie’nin karakterlerin psikolojisini öyle detaylı ve doğal bir şekilde çizmesi ki, olay örgüsü ne kadar karmaşık olursa olsun, karakterler hep gerçekçi kalıyor. Kitapta birkaç tahmin edilebilir an olsa da, Christie’nin beklenmedik sürprizleri okuyucuyu her defasında şaşırtıyor. Özellikle sonlara doğru tüm parçaların birleştiği an, okurken insanın “Vay be...

Kur'an, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni / Muazzez İlmiye Çığ

     Ortadoğu’nun kadim kültürleri ve semavi dinlerle olan bağı her zaman ilgimi çekmiştir. Fakat bu kitap, özellikle Kuran, İncil ve Tevrat’ın kökenlerini Sümer’e uzanan bir çizgide yeniden düşünmek açısından oldukça çarpıcı bir okuma sundu. Üç büyük dinin temel anlatılarının, çok daha eski bir inanç sisteminin izlerini taşıdığını görmek hem şaşırtıcı hem de zihni açıcıydı. Yazarın en dikkat çekici yanı, yalnızca Sümer tabletlerine dayanarak değil; aynı zamanda İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Müdürü ve ekibi tarafından hazırlanan açıklamalı Kur’an‑ı Kerim meali ile karşılaştırmalı bir okuma yapması. Böylece mesele, yalnızca arkeolojik bir yorum düzeyinde kalmıyor; dinî metinlerin kendisiyle somut bir bağ kuruyor. Bu yöntem, kitabı akademik anlamda daha güçlü kılıyor. Beni en çok etkileyen örneklerden biri Büyük Tufan (Nuh Tufanı) anlatısıydı. Aynı anlatının hem Sümer kaynaklarında hem Tevrat’ta hem de Kur’an’da yer alması; kültürel aktarımın, or...