Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

her (2013 )

  Her , Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Theodore Twombly adlı bir adamın hikayesini anlatıyor. Theodore, işinde oldukça başarılı, duygusal olarak yalnız ve boşanmak üzere olan bir adamdır. Bir gün, piyasaya yeni sürülen bir yapay zekâ işletim sistemi olan "Samantha" (Scarlett Johansson’un sesiyle), Theodore’a yaşamının en önemli partneri olur. Samantha, anında Theodore'un kişisel asistanı, arkadaşı ve nihayetinde hayatındaki büyük aşkı olur. Temalar: Teknoloji ve Yalnızlık: Her , teknolojinin hızla geliştiği, dijitalleşen dünyada yalnızlıkla baş etmenin, iletişim kurmanın ve aşkın ne anlama geldiğini sorgulayan bir film. Theodore, teknolojinin sunduğu yapay zeka ile gerçek bir insan gibi bağ kurar. Bu, teknolojiye duyulan güvenin ve onun insan hayatındaki yerinin sorgulandığı bir tema. Teknoloji, başta insanın yalnızlığını giderecek bir araç gibi görünse de, sonunda kişinin içinde barındırdığı yalnızlıkla yüzleşmesine yol açar. Aşkın Tanımı: Filmdeki en dik...

FRANSIZ SÜİTİ / IRENE NEMIROVSKY

 Irène Némirovsky, Rusya'da doğmuş, ailesiyle birlikte Bolşevik Devrimi'nden kaçarak Fransa'ya yerleşmiştir. Fransa'da edebi bir kariyer inşa eden yazar, 1942 yılında Auschwitz'de hayatını kaybetmiştir. Némirovsky'nin en dikkat çeken eserlerinden biri olan Fransız Süiti , savaş sırasında yazılmış ve tamamlanamadan yarım kalmıştır. Eser, yazarın kızları tarafından saklanmış ve ancak 2004 yılında yayımlanabilmiştir. Kitap, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Fransa'nın hem bireysel hem toplumsal düzeyde yaşadığı trajediyi etkileyici bir biçimde resmeder. Némirovsky’nin incelikli gözlemleri, dönemin atmosferini güçlü bir şekilde yansıtır. Konusu ve Yapısı Fransız Süiti iki ana bölümden oluşur: Kasırga (Tempête en juin): Bu bölüm, Fransa’nın Nazi işgali altına girdiği 1940 yazında geçer. Halkın korku ve kaos içinde Paris’ten kaçışını anlatır. Birbirinden farklı sosyal sınıflara mensup karakterlerin hikâyeleri üzerinden savaşın toplumsal...

ÖTEKİ RENKLER / ORHAN PAMUK

  Orhan Pamuk’un Öteki Renkler adlı eseri, romanlarının aksine yazarın kişisel düşüncelerine, hayata dair gözlemlerine ve edebi dünyasına kapı araladığı bir deneme kitabıdır. Bu eser, yazarın hem bireysel hem de toplumsal düzlemdeki düşünce serüvenini anlamamıza yardımcı olur. Kitap, çeşitli gazete yazıları, makaleler, konuşmalar ve anılardan oluşuyor. Pamuk’un daha az bilinen yüzünü, yani bir deneme yazarı olarak yetkinliğini bu kitapta görebiliyoruz. Kitabın Yapısı Öteki Renkler altı ana bölümden oluşur: Kendi Dünyası : Yazarın İstanbul’a, ailesine ve çocukluğuna dair kişisel anıları. Kitaplar ve Okumak Üzerine : Edebiyat sevgisi ve roman anlayışı. Yazarlık : Yazarın yaratıcı süreçlerine dair samimi itirafları. Kültürel Gözlemler : Batı-Doğu çatışmaları, modernleşme ve Türkiye üzerine düşünceler. Siyasi Görüşler : Demokrasi, özgürlük ve sansürle ilgili makaleler. Başkalarına Dair Yazılar : Diğer sanatçılar, yazarlar ve düşünürler üzerine denemeler. Kitabın bir diğer...

SEPTEMBER / ROSAMUNDE PILCHER

Rosamunde Pilcher's September is an enchanting novel that intricately blends family dynamics, secrets, and the beauty of rural Scotland. Known for her ability to bring characters and landscapes to life, Pilcher delivers a story that feels timeless and deeply immersive. Plot Overview The novel is set in the small Scottish village of Strathcroy, where the community is preparing for a grand party to mark the 21st birthday of a young woman named Katy. As the preparations unfold, the story introduces a myriad of characters, each with their own secrets, desires, and emotional baggage. These characters’ lives intertwine as the September celebration acts as both a backdrop and a catalyst for revelations and reconciliations. Themes Family and Relationships: At its core, September explores the complexities of familial ties. The relationships between spouses, parents and children, and friends are tested and deepened through moments of vulnerability. The Passage of Time: Pilche...

BİNBOĞALAR EFSANESİ / YAŞAR KEMAL

Türkmen Geleneği ve Toplumsal Yapı: Yaşar Kemal’in Binboğalar Efsanesi Üzerine Bir İnceleme Yaşar Kemal’in Binboğalar Efsanesi , Türkmen obalarının kültürel dokusunu ve bu dokunun bireyler üzerindeki etkilerini derinlemesine işleyen bir başyapıt olarak öne çıkar. Roman, yalnızca karakterlerin değil, aynı zamanda Türkmen geleneklerinin de bir başkahraman olduğu bir anlatıya sahiptir. Türkmen Geleneklerinin Obadaki Rolü Türkmen kültürünün en belirgin özelliği, geleneklerin birleştirici bir unsur olarak her bireyin yaşamına sirayet etmiş olmasıdır. Büyükler, obanın manevi direkleridir; sadece rehberlik etmekle kalmaz, aynı zamanda ahlaki bir pusula görevi görürler. Roman boyunca bu figürlerin hikâyeye kattığı bilgelik, Türkmenlerin geçmişten bugüne taşıdığı geleneksel değerleri temsil eder. Özellikle yaşlıların karar verme süreçlerindeki ağırlığı ve onlara duyulan saygı, toplumsal uyumun temel taşlarından biridir. Kadın ve Çocukların Korunması Türkmen toplumunda kadınlar ve ç...

ODYSSEIA / HOMEROS

Odysseia , Troya Savaşı'ndan dönen kahraman Odysseus’un (Ulysses) eve dönüş yolculuğunu anlatır. Bu yolculuk, yalnızca fiziki bir dönüş değil, aynı zamanda kendini keşfetme ve insanın doğasıyla yüzleşme sürecidir. Odysseus’un Itaka’ya dönüşü tam 10 yıl sürer ve bu süre boyunca sayısız zorlukla karşılaşır: Sirenlerin büyüleyici şarkıları, insanları taşa çeviren Kirke, insan yiyen Kiklop Polyphemos, deniz tanrısı Poseidon’un gazabı gibi mitolojik engellerle doludur. Evine döndüğünde, Odysseus bir başka mücadeleyle karşı karşıya kalır: Sarayını ele geçirmeye çalışan taliplerle. Destan, yalnızca bir macera öyküsü değil, aynı zamanda sadakat, zeka, azim ve insan ruhunun sınırlarını sorgulayan bir eser. Homeros’un Odysseia ’sı, hem kahramanlık destanı hem de insan doğasını derinlemesine ele alan bir eser olarak öne çıkar. İşte eserin bazı güçlü yönleri: Tematik Derinlik Odysseia , yolculuk temasıyla bireyin kendini bulma sürecini işler. Bu tema, modern okuyucuya bile hitap ed...

FELSEFE NEDİR ?

                                                                                                                                FELSEFE NEDİR ?  FELSEFE BİLİM MİDİR YOKSA  YORUM MUDUR ? Felsefe Nedir? Felsefe, Yunanca "philosophia" kelimesinden gelir; "philo" (sevgi) ve "sophia" (bilgelik) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Yani felsefe "bilgelik sevgisi" anlamına gelir. Felsefe: Varlık, bilgi, değer ve anlam üzerine düşünceler geliştiren bir disiplin olarak tanımlanır. Doğruyu, iyiyi ve güzeli arama çabasıdır. Temel sorulara sistematik ve eleştirel bir şekilde yanıt arar. Örneğin: "Ben kimim?" "Evrenin bir amacı var mı?" "Bilgi nedir, n...

ELVEDA GÜLSARI / CENGİZ AYTMATOV

 Roman, Kırgız bozkırlarında geçiyor ve bir ihtiyar adam olan Tanabay’ın gözünden hayat, dostluk, aşk ve hayvanlarla olan derin bağ üzerine yoğunlaşıyor. Hikâye, Tanabay’ın yaşlı ve yorgun atı Gülsarı ile olan geçmişine bir geri dönüş şeklinde anlatılıyor. Aytmatov, sosyalizmin etkisi altında bireylerin ve geleneklerin nasıl değiştiğini eleştirirken, insan doğasının ve hayvanlarla olan duygusal bağların evrenselliğini ortaya koyuyor. Ana Temalar İnsan ve Doğa İlişkisi : Gülsarı, insanın doğayla bağını simgeliyor. Tanabay ve atı arasındaki dostluk, insanın hayvana duyduğu sevgi ve bağlılığı dokunaklı bir şekilde işliyor. Sosyalist Toplum Eleştirisi : Aytmatov, sosyalist rejim altındaki Kırgız toplumunun çelişkilerini ve bireylerin sistemle çatışmasını ustalıkla dile getiriyor. Yaşam ve Zamanın Geçişi : Tanabay’ın Gülsarı’yla vedası, kaçınılmaz olan yaşlanma ve ölümü kabullenişi anlatan duygusal bir metafor. Dili ve Üslubu Aytmatov'un akıcı ve şiirsel üslubu, doğa betimle...

DOĞU BATI DİVANI / GOETHE

  Doğu-Batı Divanı Goethe'nin Doğu kültüründen, özellikle de Fars ve İslam edebiyatından etkilenerek kaleme aldığı şiir koleksiyonudur. Goethe bu eserde Batı ve Doğu'nun kültürel değerlerini harmanlayarak iki dünyayı bir araya getirmeye çalışır. Eser, onun yalnızca Doğu’ya duyduğu hayranlığı değil, aynı zamanda evrensel barış, kültürel alışveriş ve insanlığın ortak değerleri gibi temaları da işler. Goethe burada özellikle ünlü Fars şairi Hafız’dan esinlenmiştir ve onun şiirlerine karşı duyduğu derin hayranlığı sık sık dile getirir. Kitap on iki bölümden oluşur ve her bölüm farklı bir tema ve duygu çerçevesinde şekillenir. Bu bölümler; aşk, doğa, mistik deneyimler, tasavvuf ve insanlık meselelerini ele alır. Goethe'nin Batı ile Doğu arasında kurduğu bu köprü, aslında onun kültürler arası diyaloga olan inancını ve Doğu kültürüne duyduğu saygıyı gösterir. Eserin dili oldukça yoğun ve semboliktir; Goethe, mistik ve tasavvufi öğelerle zenginleştirdiği şiirlerinde in...

SIRÇA KÖŞK / SABAHATTİN ALİ

Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk adlı eseri, yazarın bireysel ve toplumsal eleştirilerini yoğun bir şekilde işlediği kısa ama derinlikli bir romandır. 1930'ların Türkiye'sinde, bireysel özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortamda geçen eser, aynı zamanda toplumun sosyal yapısına dair önemli gözlemler sunar. Konu Sırça Köşk , adını da simgesel bir şekilde taşıyan bir yapıdır; "sırça köşk" bir anlamda, dış dünyadan soyutlanmış, korunaklı ve izole bir yer olarak öne çıkar. Romanda, ana karakterin hayalleriyle gerçeklik arasındaki çatışmalar, ideallerinin ve toplumun baskılarının nasıl çelişkili bir şekilde şekillendiği anlatılır. Sabahattin Ali'nin eserinde, köşk, bireyin kendi iç dünyasında kurduğu hayalleri ve ideal yaşam arayışlarını simgelerken, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik sistemin birey üzerindeki baskısını temsil eder. Temalar Romanda en belirgin tema, bireyin toplumla olan çatışmasıdır. Sabahattin Ali, bireyi, toplumun dayattığı normlarla baş b...

HALLOWEEN 👻 🎃

👻👻👻 🎃🎃🎃 Halloween'in kökeni, eski bir Kelt festivali olan Samhain'e dayanıyor. İrlanda ve İngiltere’de yaşayan Keltler, her yıl 31 Ekim'de yazın sona erdiğini ve kışın başladığını düşündükleri bir günü Samhain adıyla kutluyorlardı. Keltler bu dönemde, ruhların dünyayı ziyaret ettiğine ve kötü ruhların insanlara zarar verebileceğine inanıyordu. İnsanlar, ruhları korkutmak için kostümler giyip yüzlerini boyar, kötü ruhları uzak tutmak için ateşler yakardı. Bu gelenekler, zamanla Hristiyanlıkla harmanlandı. 8. yüzyılda Papa III. Gregory, 1 Kasım'ı Azizler Günü olarak ilan etti ve bu günün arifesi de “All Hallows Eve” (Azizler Arifesi) olarak anılmaya başladı. Zamanla “Halloween” olarak kısalan bu gün, 19. yüzyılda İrlandalı ve İskoç göçmenler aracılığıyla ABD’ye taşındı. Burada popüler hale geldi ve hayalet, cadı gibi figürlerin yanı sıra kostüm partileri, balkabağı oyma, kapı kapı dolaşıp “şeker mi şaka mı” yapma gibi eğlenceler eklendi. Türkiye'de H...