Ana içeriğe atla

Koza Kelebeği Bilmez / Robin Sharma





Robin Sharma’yı ilk olarak Ferrarisini Satan Bilge ile tanımıştım. Lisede okuduğum o kitap, hayatın gerçek anlamını ve kendi yolumu arama cesaretini bana göstermişti. Koza Kelebeği Bilmez ise onun o yolculuğunun daha içsel, daha duygusal bir devamı gibi.

Kitap, bize çok yalın ama derin bir gerçeği hatırlatıyor: Değişim kaçınılmazdır; dönüşüm ise cesaret ister. Kozadan çıkmak, alışkanlıkları ve korkuları geride bırakmak acı verir; ama bu acı, kanatlarını açmanın tek yolu.

Sharma’nın dili, bir öğretmenden çok dostane bir rehber gibi. Sayfaları okurken kendimi sorguladım: “Ben hangi korkularım yüzünden kozamda sıkışıp kaldım? İçimde uçmaya hazır hangi yanımı susturuyorum?” Bu kitap, sadece “başar” ya da “yap” diyen bir kişisel gelişim kitabı değil; bizi farkındalığa, kendi potansiyelimizi keşfetmeye davet ediyor.

Bazı alıntılar bana özellikle dokundu :

                                              Cesaret ve Dönüşüm

             “Kozadan çıkmak acıtır, ama kanatlarını açmak için tek yol budur.”

Bu cümle bize, büyümenin ve değişimin konfor alanını terk etmeyi gerektirdiğini hatırlatıyor.

                                               İçsel Farkındalık 

                       “Kendi karanlığını tanımadan ışığı göremezsin.”

Sharma, mutluluğun ve gerçek potansiyelin farkında olmanın, önce iç dünyamızı anlamaktan geçtiğini anlatıyor.


                                                Hayatın Akışı

 “Kelebek, süzüldüğü her anın tadını çıkarır; sen de yaşamın her anında kendini hissetmelisin.”

Bu cümle, yaşamdaki küçük anların kıymetini bilmemiz gerektiğini, her anın bir deneyim olduğunu hatırlatıyor.


                                             Kendine Güven

                  “Kanatlarını açmaya cesaret edenler, kendilerini bulur.”

Kendi potansiyelini keşfetmenin, cesur adımlar atmayı gerektirdiğini özetleyen güçlü bir ifade.


 

Okurken, hem geçmişte Ferrarisini Satan Bilge’den aldığım dersleri hem de şimdi Koza Kelebeği Bilmez’den öğrendiklerimi birleştiriyorum. Her ikisi de bana şunu söylüyor : 


Hayat, bizim kendimizi keşfetmemiz için bize fırsatlar sunuyor; yeter ki kozamızdan çıkmaya cesaret edelim.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...