Ana içeriğe atla

YAŞAMIN KISALIĞI ÜZERİNE / SENECA






“Yaşamın Kısalığı Üzerine” – Seneca

Zaman mı dar, yoksa biz mi savurganız?

"Okumak, hayatı dokumaktır."

Bazı kitaplar vardır, okuduğunuz anda sizi silkeleyip kendinize getirir. Seneca’nın Yaşamın Kısalığı Üzerine adlı eseri de işte tam böyle bir kitap. Küçük hacmine rağmen, içeriğiyle dev bir sorgulama yaratıyor: Zaman nereye gidiyor? Ve biz onu nasıl kullanıyoruz?

Seneca, bu felsefi metninde bize oldukça net ve çarpıcı bir şey söylüyor: Zaman aslında çok uzun. Ama onu nasıl kullandığımız, hayatımızı neye adadığımız, bu uzunluğu nasıl algıladığımızı değiştiriyor. Kendini ne istediğini bilerek düzenleyen biri için yaşam oldukça uzun; fakat ne yazık ki çoğumuz zamanı ya erteliyoruz ya da har vurup harman savuruyoruz.

Kitabın en çarpıcı yönlerinden biri, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir yaşam eleştirisi sunması. Hepimiz bir yerlere yetişmeye çalışıyor, sürekli “sonra yaparım” diyerek ertelemelere sığınıyoruz. Ancak Seneca'nın uyarısı oldukça net:

“Sonsuza dek yaşayacak gibi yaşıyorsunuz. Zayıflığınız aklınıza gelmiyor. Şimdiden ne kadar zamanın geçip gittiğini hesaba katmıyorsunuz; bir şeye ya da birine ayırdığınız gün, belki de son gününüz olabilir…”

Bu cümle, okurun içine işliyor. Gerçekten de zamanı sınırsız sanıyor, hayatı tükenmez bir kaynak gibi harcıyoruz. Oysa bir gün, zamanın bizden sessizce uzaklaştığını fark ediyoruz. Ve işte o an, yaşamın değil sadece vaktin geçtiğini anlıyoruz.

Seneca’ya göre, zamanı kendisi için kullanan kişi, her günü son günüymüş gibi yaşar. Yarını arzulamaz, ondan korkmaz. Sınırları belli bir şeyi idareli kullanmak kolaydır; ama ne zaman biteceği belli olmayan bir şey, daha da dikkat ister.

Bu kitap, sadece zamanı nasıl yönettiğimizi değil, aslında neyin peşinde olduğumuzu da sorgulatıyor. Okuyucusuna hem aynayı tutuyor, hem de içten içe dürtüyor: “Hayatının ne kadarını gerçekten yaşadın?”


Neden okumalıyız?

Çünkü bu kitap bir “yaşam dersi.” Kuru bir öğüt vermiyor; tam tersine, gerçekle yüzleşmemizi sağlıyor. Bazen şok edici şekilde açık, bazen derinlikli ve şiirsel bir dille anlatıyor. Ve en önemlisi, farkındalık yaratıyor.

Kısacası: Okuyun. Çünkü bazen bir kitap, sadece kitap değildir.
Seneca’nın bu metni, zamanın kıymetini anlamak için değil; yaşamın ne olduğunu sorgulamak için okunmalı.

🕰️ Zamanı harcama biçiminiz, hayatınızın yönünü belirler.
💭 Siz bugün neyi ertelediniz? Belki de onu yapmanın tam zamanıdır...




💬 Sen de düşün:

– Hayatınızda “keşke” dediğiniz en büyük zaman kaybı neydi?
– Zamanı en verimli kullandığınız bir gününüzü hatırlıyor musunuz?
– Eğer bugünün son gününüz olduğunu bilseydiniz, neyi yapardınız?

👇 Yorumlara yazın, birlikte düşünelim...
Çünkü bazen bir başkasının cevabı, bizim de gözümüzü açabilir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...