Ana içeriğe atla

YAKALANIŞ / JACK LONDON






Jack London denince akla genellikle doğayla iç içe geçen sert mücadeleler, vahşi doğanın ortasında hayatta kalma çabaları gelir. Yakalanış (The Star Rover) ise bambaşka bir Jack London romanı. Ne bir kurt sürüsüyle mücadele var ne de altın arayıcılarının soğukla savaşı. Bu kez ana karakterimiz bir mahkûm: Darrell Standing.

Standing, hapse düşmüş, korkunç işkencelere maruz kalmış bir adam. Özellikle tabutluk denen, insanı delirtmek için tasarlanmış bir işkence yöntemiyle karşı karşıya kalıyor. Ama onu diğer mahkûmlardan ayıran bir şey var: Zihninin sınırlarını keşfetmeye duyduğu inanılmaz merak. Bedeni zincirlere vurulsa da, zihniyle özgürlüğe ulaşmanın bir yolunu buluyor.

Jack London burada belki de kendi ruhsal arayışını, yaşamla ve ölümle olan hesaplaşmasını anlatıyor. Romanın en çarpıcı yanı, Standing’in kendini geçmiş yaşamlarına götüren zihinsel yolculukları. Bir anda Orta Çağ Avrupa’sında, başka bir sayfada eski Japonya’da, bazen de vahşi batının ortasında buluyoruz kendimizi. Bu geçmiş yaşamlar sadece birer rüya mı, yoksa gerçekten var olmuş ruhların yankıları mı, bunu hiçbir zaman kesin olarak bilemiyoruz. Ama kitap, zaman ve mekân kavramlarını aşan bir deneyim sunuyor.

Romanın otobiyografik izler taşıdığı da söylenebilir. Jack London’ın hayatına bakarsak, yazarın her zaman sınırları zorlayan, bilinenin ötesine geçmeye çalışan bir karakter olduğunu görürüz. Yakalanış da tam olarak bunu anlatıyor: İnsan bedenen tutsak olabilir ama düşüncelerine kimse zincir vuramaz. Bu yönüyle kitap, sadece bir mahkûmun hikâyesi değil, aynı zamanda bir özgürlük manifestosu.

Eğer Jack London’ın klasik eserlerinden farklı bir şeyler okumak istiyorsanız ve insan zihninin sonsuz keşiflerine meraklıysanız, Yakalanış tam size göre. Zorlayıcı, düşündürücü ve bazen de rahatsız edici bir deneyim sunuyor ama sonunda sizi kesinlikle farklı bir bakış açısıyla bırakıyor.

Belki de bu kitap, Londons’un en az bilinen ama en derin eserlerinden biri. Okuduğunuzda sadece bir hikâye değil, bir felsefi sorgulama sürecine de girmiş oluyorsunuz. Çünkü Yakalanış, yalnızca bir mahkûmun değil, aslında insan ruhunun özgürlük arayışının hikâyesi.




"Zihnim özgür olduğu sürece, kimse beni hapsedemez."

"Gerçek zincirler, insanın kendi korkularıdır."

"Bedenim mahkûm olabilir, ama ruhum yıldızlar arasında dolaşıyor."

"İnsan acıya dayanabilir, yeter ki düşünce özgürlüğünü kaybetmesin."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...