Ana içeriğe atla

AİLENİN ,ÖZEL MÜLKİYETİN ve DEVLETİN KÖKENİ / ENGELS



 Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni başlıklı eseri, tarihsel materyalizmin bir uygulaması olarak insan toplumlarının tarihsel gelişimini ele alır. Engels, bu kitabında aile yapısının, özel mülkiyetin ve devletin nasıl ortaya çıktığını ve bu yapılar arasındaki ilişkileri derinlemesine inceler.


İnceleme: Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni

Tarihsel Materyalizmin Temel Yaklaşımı Engels, kitabını antropolog Lewis Henry Morgan'ın Eski Toplum adlı eserine dayanarak kaleme almıştır. Morgan'ın ilkel toplumların gelişim aşamalarına dair gözlemlerinden yola çıkan Engels, insanlık tarihinin ekonomik altyapı üzerinden nasıl evrildiğini gösterir. Engels'e göre, toplumun ekonomik yapısı, diğer tüm toplumsal ilişkilerin, ideolojilerin ve devlet biçimlerinin temelini oluşturur. Bu yaklaşım, aile kurumunun da ekonomik üretimle doğrudan ilişkili olduğunu savunur.

Ailenin Gelişimi Engels, toplumun gelişim aşamalarını izlerken, ailenin de tarihsel olarak değişim geçirdiğini vurgular. İlkel komünal topluluklarda ortaklaşa üretim ve tüketim yapılırken, bireysel aile kavramı yoktu. Anaerkil aile yapısında mülkiyet ve soy kadınlar üzerinden geçiyordu. Ancak tarımın gelişmesi ve özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla, ataerkil aile yapısına geçildi. Bu geçiş, mülkün miras yoluyla erkekler aracılığıyla aktarılmasını sağlamak amacıyla kadınların konumunu zayıflatan ve onların üzerindeki kontrolü artıran bir süreci tetikledi.

Özel Mülkiyetin Ortaya Çıkışı Engels, özel mülkiyetin ilk kez tarımın gelişmesiyle ortaya çıktığını belirtir. Tarım, toprak üzerinde bireysel mülkiyet hakkını doğurdu ve bu, önce ekonomik eşitsizlikleri, ardından sınıf farklılıklarını doğurdu. Üretim araçlarının özel mülkiyeti, servetin bir azınlık tarafından kontrol edilmesine ve bu durumun korunması için devlet aygıtlarının kurulmasına yol açtı. Engels'e göre, devlet, özel mülkiyetin korunması için var olan bir mekanizmadır.

Devletin Kökeni Devletin kökeni de ekonomik değişimlere dayanır. Engels’e göre, devlet sınıfsız bir toplumda ortaya çıkmaz; devlet, sınıflı toplumların ürünüdür. Sınıfların ortaya çıkması, mülk sahibi sınıfların çıkarlarını koruyacak bir gücün, yani devletin doğmasına neden olmuştur. Devlet, mülk sahibi sınıfların çıkarlarını savunurken, alt sınıfları bastıran bir araç işlevi görür. Bu bağlamda Engels, modern devletin sınıf baskısının bir aracı olduğunu savunur.

Sonuç: Engels'in Toplum Teorisi Engels'in bu eserinde yaptığı çözümleme, kapitalist toplumun kökenlerini ve işleyişini anlamak için güçlü bir teorik temel sunar. Engels, aile yapısı, mülkiyet ve devletin birbirine bağlı olduğunu ve bu yapıların ekonomik temelde şekillendiğini gösterir. Özel mülkiyetin ortadan kalkmasıyla, devletin ve aile yapısının da bugünkü biçimleriyle varlığını sürdüremeyeceğini savunur.




"Aile tarihi, ilkel komünal topluluklardan sınıflı toplumlara geçişteki önemli bir gelişim aşamasıdır. Bu süreçte, anaerkil aileden ataerkil aileye geçiş, kadınların toplumsal konumunu büyük ölçüde değiştirmiştir."



"İlk kez özel mülkiyetin ortaya çıkışı, sınıf farklılıklarının ve zenginliğin belirli bir kesim tarafından birikiminin başlangıcını işaret eder."



"Devlet, kendisini toplumun üzerinde konumlandıran ve toplumsal çelişkilerin sürdürülmesini sağlayan bir baskı aracıdır. Devletin asıl işlevi, mülk sahibi sınıfların çıkarlarını korumaktır."



"İnsanlık tarihi, ekonomik üretimin değişmesiyle beraber toplumsal yapının da değiştiği bir süreçtir. Üretim araçlarının mülkiyeti değiştikçe, toplumun bütün yapıları - aile, devlet ve sınıf ilişkileri - buna göre şekillenir."



"Kadının özgürleşmesi ancak üretim araçlarının toplumsal mülkiyetine geçmesiyle mümkündür. Ataerkil düzenin dayandığı mülkiyet ilişkileri sona ermeden kadının gerçek özgürlüğü sağlanamaz."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...