Ana içeriğe atla

Eylül / Mehmet Rauf

 


 


Zamanın ilk psikolojik romanı olarak literature geçen eser.Hakikaten de karakterlerin iç dünyasının o kadar güzel işlemiş ve okura harikulade bir şekilde yansıtıyor ki .Bir yandan okudukça okuyasınız geliyor diğer yandan ise kitap bir türlü ilerlemiyor.Sanki hep aynı sayfada aynı satırda debelenip duruyormuşsunuz hissi veriyor.Ben bunu derin psikolojik anlatımlara bağladım.

Hikayemizin baş kahramanları Süreyya ,Süreyya'nın eşi Suad ve Süreyya'nın halazadesi Necib.Hikayemiz bağ evinde Süreyya ve Suad'ın tatlı sohbetleri ile başlıyor.Süreyya'nın ailesi ile  bağ evinde vakit geçirmektedirler.Süreyya için hep bir şeyler eksik ,çabuk sıkılan,dikattatör bir baba elinde büyümüş , ne istediğini kendi bile bilmeyen hemen hemen her şeyden çabuk sıkılan tüm nazını eşi ve annesi çektiren tipik bir Türk erkeği. Suad sakin,hanımefendi,güzel ,nazik bir o kadar da eşine düşkün sanki dünyadaki tüm amacı Süreyya'nın yüzünün gülmesi ve onu hep ilk gün ki gibi sevmesi.Ve bunu için de hep didinip ,kendini paralayan bir kadın desem çok abartmış olmam.Suad'ın belki de en büyük hatası gereğinden fazla eşini düşünüp kendini,kendi duygularını yok sayması Beni en çok yaralayan karakter de Suad olmuştur.Belki hemcinsim olduğundan belki de hep yarım kalıp buna boyun eğmesidir.Ve meşhur halazade Necib.Kendisi  hovarda desek tam değil iyi aile çocuğu desek o da işte şöyle böyle ,evlenip de kendine yurt yuva edinme desen ne gezer.Kendine henüz bir yol bulamamış sonbaharda dökülen bir yaprak gibi bir o yana bir bu yana savrulup duran genç , yakışıklı bir o kadar da kibar bir İstanbul beyefendisi.Zaman zaman Süreyyaların bağa gelir bir kaç gün kalır ve izi üstüne de geri döner.Bu ziyaretler zamanla sıklaşır,muhabbetler artar. Bu arada bağdaki ev de öyle sakin değildir.Süreyya'nın annesi,babası,kızkardeşi Hacer ve onun dalkavuk eşi Fatin de onlarla birlikte yaşamaktadır.

Suad o kalabalığın içinde o kadar yalnızdır ki kendini hep bir endişe ve huzursuluk içinde görür ta ki o bir çift gözle karşılaşana kadar.Suad,Necib ve Süreyya üçlüsünün bağ evinde başlayıp İstanbullara kadar uzanan hikayesini bazen heyecanla,bazen kızgınlıkla ama çokca hüzün ,gözyaşı ve aşkla okuyacağınız bir hikaye.

Ne eser ama...




  '' Bâri mutlu olduk a , hiç olmazsa cidden sevdik ve bir hayatta istenebilecek kadar sevildik a..."(s.250)





 " İnsan eminim zannettiği şeylerde o kadar çok yanılır ki ... . " (s.210)





"Ay bu gece  masumiyetiyle o kadar saf ve bakir  , deniz o derece durgun ve atlastı ki sessizlik  ve hayranlık  üstün geldi. " (s.65 )





 " ... bir kadının ne olduğunu anlayanlar için  asıl zavallı olan erkeklerdir.Kadın olmayınca erkek hayatının ne kadar kuru , yağmursuz , tesellisiz siyah bir çöl olduğunu bilseniz." (s.43 )


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...