Soba Pencere Camı Ve İki Ekmek İstiyoruz / Yılmaz Güney

 



'' 4. koğuşta soba yoktu. Pencerelerinde cam yoktu. Bir gece  çoğu yataksız , yorgansız , çıplak çocuklar cezaevi idaresine karşı 'Pencere camı, soba ve iki ekmek istiyoruz ' diyerek direnişe geçtiler. ''


 Can Kırıkları

Can kırıkları diyorum bu kitaba ben .Nedeni ise her satırda okuyup içinizi acıtacak hikayelerden dolayı. İki kez okuma ihtiyacı duydum okudukça da kahrettim. Konu aslında yabancı değil , hayatımızın içinde olan , yaşadığımız ya da yaşanmış olayların derlenmesi diyebiliriz. Bahsi geçen durumları kıyıda köşede saklanmış haberlerden okudum , inceledim ve ıslah evlerinde çocuklara yapılan zorbalık, saldırı ,taciz ve tecavüzün üstü kapatılmadan anlatıldığı bu kitabın herkes tarafından okunması gerektiğini düşünüyorum. Neden her şey garibanların, gariban kadınların ve çocukların başına geliyor .Çocuklar üzülmesin ve ağlamasın isterim .Her kim olursa olsun onları istismar etmesin isterim. Her okuduğum satırda insanlığımdan utandım...
Yazar , kitapta yaşanan gerçek olayları çok güzel kaleme almış. Fakirlik, kimsesizlik, çaresizlik, sübyan koğuşunda kalan çocukların bir yandan gardiyanlar diğer yandan mahkum çocuklar yüzünden çektiği sıkıntılar gözler önüne seriliyor. Ne kadar kolay yazılıyor '' mahkum çocuklar''. Ama ne kadar ağır bir sıfat değil mi ? Bir çocuk neden mahkum olur ya da bir çocuğu mahkum eden şeyler nedir? Mutluluk ve rahat yaşam olmadığı kesin. Akıcı bir dille yazılan kitabı kısa sürede bitireceğinizden eminim.Kimileri için içerde olmak , dışarda yapayalnız olmak daha iyi sanırım...
İyi okumalar dilerim....

Yorumlar