Ana içeriğe atla

Toprak Ana / Cengiz Aytmatov

 




                                            Babam Törekul Aytmatov,

                                              Bilmiyorum mezarın nerededir

                                               Bunu sana sunuyorum

                                               Anam Nahima Aytmatova,

                                               Bunu sana sunuyorum.


Aytmatov'un okuduğum kitaplarından en iyisi ile şu an karşı karşıyasınız. Ah bu savaşlar kaç evladı babasından kopardı, kaç erkeği kadını eşinden ayırdı. İşte  Toprak Ana 'nın konusu da ikinci dünya savaşının acıları, ayrılıkları ve yarım kalmış hayatları ele alıyor. Kitabın  yazarı da yani Cengiz Aytmatov'da bu savaş mağdurlarından biri. Babası Törekul Aytmatov 1937 yılında Stalin'in temizlik harekâtında öldürülen kurbanlar arasındadır. Cengiz Aytmatov yıllarca babasının mezarını(olmasını temenni ettiği ) aramıştır. Ve yazar babasının naşını 1990 yılında eski kömür deposunun zeminindeki toplu mezarda bulmuştur. Ne kadar acı değil mi. Babanız savaşta ölüyor ve ziyaret edip kendince dua edeceğin bir mezarı bile olmuyor. İşte bu yüzden Cengiz Aytmatov da yıllarca babasının mezarını aramış ve sonunda bulmuştur. Kitap ilk olarak 1963 yılında basılmış babasının mezarını kitabın basımından tam 27 yıl sonra bulmuştur. Babası tam 52 yıldır kayıptır. Ve babasını bulana kadar yazdığı tüm kitapları babasına ve savaşta yitip gidenlere adamıştır.

 Biraz da kitabın konusundan bahsedelim değil mi? Kırgızistan'ın bir köyünde yaşayan ve geçimini de çiftçilikle sağlayan bir ailenin savaş yüzünden darmadağın olmasını konu alan kitapta , anne Tolgonay'ın üç evladını ve eşini askere uğurlamak zorunda kalması ve tüm köyde savaş için dört elden seferberlik ilan edilmesi. Köylüler el ele verip savaşan askerleri için neleri var neleri yok can siper etmeleri, birlikte tek yürek olup acılarını paylaşmaları, yaralarını sarmalarını , kaldıkları yerden hayata tutunmaya çalışmalarını ve beraber ölülerine yanmalarını anlatır bize.

Ne bela bir şeydir bu savaş. Olmasaydı savaş , insanlar sadece ekip biçselerdi topraklarını ve az bulup az yeselerdi çok bulup çok yeselerdi ama ailecek birlikte toplanabilselerdi o sofranın başında. Ahhh savaş ne kötü bir kara büyücüsün sen öyle....

Bence Aytmatov bu kitabını savaşta yitirdiği ailesine değil , dünyadaki tüm savaş mağdurlarına adamıştır...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...