Dilber ,Kafkasya'dan İstanbul'a gelen güzeller güzeli çerkez kızı.
Küçücük yaşında evinden, yurdundan olup diyar diyar gezen halayık kızın sondan önceki evi Asaf Paşa konağıdır.Asaf Paşa konağı hayatının dönüm noktasıdır çünkü orada aşk ile tanışır bizim çerkez güzeli.Evin oğlu Celal Avrupa'da tahsil görmüş , kültürü bir İstanbul beyefendisidir. Dilber Celal'e , Celal de Dilber'e gönlünü kaptırır da kaptırmasına ama aile ne der bu işe.Dilber ne kadar okuma yazma bilse de , elinden her iş gelse de , evin oğlu Celal'e layık görülmemiştir.Apar topar güzelim Dilber'i Mısırlı bir tacire satarlar insafsızlar.Celal haberi duyar duymaz hastalanır yataklara düşer .Ama Dilber'in Mısırlı'ya cariye olmaya hiç niyeti yoktur.Ne yapıp edip bir şekilde İstanbul'a geri dönme planları yapmaktadır ta ki kendini çaresizlikten Nil'in derin sularına bırakana kadar.
Ben Dilber'e çok üzülmüştüm.Küçük yaşta köle olarak satılmış hayatının hiç bir vaktinde mutlu olmamıştır.Çaresizlik zor zanaat.
Sizlere keyifli okumalar dilerim.
Yorumlar
Yorum Gönder