Ana içeriğe atla

Semerkant / Amin Maalouf






 



   ''Semerkant . Dünya'nın ezelden beri Güneş'e çevirdiği en güzel yüzü.''




A Journey Through Time: Semerkant by Amin Maalouf

Semerkant ile tanışmam, adeta edebiyatın büyülü bir kapısından geçmek gibiydi. Amin Maalouf’un kalemiyle ilk kez bu kitapta tanıştım ve "iyi insanlar peşinden iyileri sürükler" düşüncemin bir kez daha doğrulandığını hissettim. Çünkü bu büyülü hikaye sayesinde, bir derya deniz olan Ömer Hayyam’ı da ilk kez tanıdım.

Kitap, 1072 yılında Hayyam’ın kaleme aldığı Rubaiyat’ın Semerkant’tan 1912’de Titanic’e kadar uzanan destansı ve trajik yolculuğunu anlatıyor. Emin olun, bu yolculuğa eşlik ederken bir yandan kitabın sayfalarını çevirip bir yandan da arama motorunda İsfahan’ı, Semerkant’ı ve İran kültürünü araştırırken bulacaksınız kendinizi. Maalouf’un o eşsiz betimlemeleri öyle güçlü ki, bu şehirlerin tozlu yollarında yürüyormuş gibi hissediyorsunuz.

Tarihi derinliği ve edebi güzellikleriyle Semerkant, bir hikayeden çok daha fazlası. Selçuklular, Nizamülmülk, Moğollar ve Hasan Sabbah gibi tarihi figürler, kitapta yeniden can buluyor. Bir yanda taht entrikaları, bilimsel keşifler ve halkın demokrasi mücadelesi, diğer yanda aşkın ve tutkunun sarsıcı gücü... Her şey bir toplumun ruhunu oluşturan parçalara dokunurcasına işlenmiş.

En etkileyici detaylardan biri de Hayyam’ın rubailerinin kitaba serpiştirilmiş olması. Bu dizeler, kitabın ruhunu adeta besliyor ve okuru derin düşüncelere sürüklüyor. Öyle ki, elinizden bırakmadan bir solukta okuyacağınız bu hikaye, hem aklınıza hem de kalbinize dokunmayı başarıyor.

Son olarak, Atlas Okyanusu’nun dibinde yatan Rubaiyat’ın hikayesi, insana hayatın geçiciliğini ve eserlerin ölümsüzlüğünü hatırlatıyor. Bu kitabın her bir sayfası, bir dönemin ruhunu ve bir insanın arayışını sizlere büyüleyici bir şekilde sunuyor.

Eğer büyüleyici bir edebi ve tarihsel yolculuğa çıkmaya hazırsanız, Semerkant sizi bekliyor. Keyifli okumalar dilerim!





                           '' Biz de erkekler savaşır , ama onlara kiminle savaşacağını kadınlar söyler.''


                           ''Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle;''

                           Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle,

                           Bana kötü deyip kötülük edeceksen,

                          Yüce Tanrı , ne farkın kalır benden, söyle''

                                                                Ömer Hayyam

"Derken güneş Bağdat'ta batar ve tam o sıradan Timurlenk destanıyla birlikte Semerkant'ta bir fecr-i kazip dolar."(s.100)


"Zayıflar için , haklı olmak bir  suçtur."(s.309)


"Acın sonsuz olduğunda , dünyanın kararmasını isteyecek olduğunda , yağmurdan sonra parıldayan yeşilliği , bir çocuğun uykudan uyanışını düşün."


"Sevmeyi bil.iyorsan şayet , neye yarar güneşin doğması ve batması ?" (s.157)


"Hayat yangın gibidir . Yoldan geçenin unuttuğu alevler , rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...