Ana içeriğe atla

Beyaz Gemi / Cengiz Aytmatov

     





'' Sana , senin sözlerinin tekrarlayarak veda ediyorum : ''Merhaba Beyaz Gemi , ben geldim ! ''


Issık Gölü'nün kıyısında üç ailenin bir oğlu olan yedi yaşındaki bir çocuğun sonsuzluğa bile isteye uzanışının öyküsü. Çocuğun hayatta tek koruyup kollayanı dedesi yani Münin dede idi . O kadar temiz ve iyi yürekli bir adamdı ki çoğu zaman yaptığı iyilikler başına kakılır da , o yine de aldırış etmezdi. Çocuğa hayatta en büyük  sadakat , en büyük ilgi gösteren ve kendisini canı gibi seven tek kişi  varsa o da dedesiydi. Garibim Mümin dede sabahtan akşama kadar dur durak bilmeden çalışır otuydu ,arısıydı, maralıydı, tarlasıydı hep didinir , yanında yaşadığı şeytanın öz kardeşi damadı  Orozkul ise şölen şölen gezer zil zurna içerdi.Eve geldiğinde de geçer bizim ufaklığın teyzesi Berkeley'i döver , hasta ruhlu bir maganda anlayacağınız. Çocuğu istemeyenlerin listesini yapmaya kalksam Orozkul başı çeker.

Hani derler ya bir insanın kaderi baştan bozuk olursa öyle devam eder diye işte bizim adsız çocuğun hayatı da öyle. Sığıntı , besleme ,gittiği her yerde göze batar. Bir bina için temeli ne ise bir insan için de çocuklu o dur diye düşünürüm hep. Nasıl temeli sağlam olmayan bina çabucak yıkılırsa , çocukluğu mutlu olmayan insan da hayatta her şey den çok çabuk vazgeçer. Ve nerede huzuru bulacağının arayışına girer.Çocuğu  hayat tek bağlayan şey dedesinin anlattığı Beyaz Gemi ve dedesine olan gönülden bağı. Ya bir anda elinde kalan tutunacağın son dalını da yitririse ne olur ? Hadi birlikte görelim ne olacağını.... Kanımca bu kadar ip ucu yeter , zaman zaman ağlayacaksınız ve de hayata , adaletsizliğe karşı isyan edeceksiniz. Sizleri kimsesizlerin kimsesizi olan çocuğun adım adım Beyaz Gemi'ye doğru olan yolculuğu ile baş başa bırakıyorum....

Keyifli okumalar ......

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...