Ana içeriğe atla

Hallac-ı Mansur / Wolfgang Günter Lerch

 

''Bunu söyledim ve bugün de söylüyorum : ENEL HAK ! Ben yaratıcı gerçeğim.Gerçeğin tanrısallığı benim insanlığımda öyle açık bir şekilde zuhur ediyor ki ki , insanlığın buna sevinmesi lazım.''



Hallac böyle tasvir etmiş içindeki Tanrı sevgisini.Ona göre kişi Tanrı'yı kendi içinde aramalıdır.Tanrı değil midir insanlara kendi nefesinden üflemiş, belki de bundan ötürü Hallac ENELHAK demiştir. Ruhunda Tanrı'dan bir parça olduğu için. Karşımızda tarihin sayfalarından bildiğiniz meşhur Hallac-ı Mansur var ; zamanında Allah'a şirk koştuğu gerekçesi ile derisi yüzülen müslüman . Hallac tarihte ilk sosyalist müsluman olarak bilinir. O vakitte de zenginler ve fakirler diye toplum ikiye ayrılmaktadır.Bir kısım halife yanlısı olanların düzeni yerinde iken halk sefalet ve açlık içinde yaşamaktadır. Bu adaletsizliği dile getiren Hallac haliyle bir takım insanların  gözüne  batmıştır .Aynı Allah'a tapan insanlar baktılar ki çevrelerindeki inanlar Hallac adındaki adamın etrafında toplanmaya başladılar , haksızlığın  hukuksuzluğun farkına varma başladılar ve  birden rahatsız olup ne yapıp ne edip bunu itibarsızlaştıralım, cahilleri üstüne salalım derken ,planları tutar ve bir anda kin ve nefret odağı haline getirilir Hallac .Görünürdeki suçu da Enel Hak söylemine bağlayıp kıskıvrak köşeye sıkıştırmışlardır. Çarmıha gerilip ellerine çivi çakılırken bile kahkahalar atarak gülüyordu yanaklarından yaşlar süzülürken Hallac .

 Kitap gayri ihtiyari elime geçti ve dikkatimi çektiği için okudum. Ben beğendim umarım siz de beğenirsiniz.

İnancın ve Direncin , ''Dar'' ' da Hallac-ı Mansur...


''Sen Hallac lakabıyla tanınan Hüseyin İbni Mansur musun ?

''Evet , ben oyum.''


"Hiçbir yara bize kalbimiz kadar acı vermez.Hiçbir ilaç bizi kalbimiz kadar çabuk iyileştirmeler."(s.150)


"Eski bir deyişte herşeyin fazlasının zarar olduğu belirtilmektedir,hatta iyiliğin fazlasının bile."(s.162)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Robina Bungalov Hotel / Antalya -Kemer /Olympos

Senenin en güzel mevsiminden ve en güzel ayından hepinize selamlar! Hani derler ya, deniz, güneş ve kum... Tam da bu üçlünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, şirin mi şirin, eğlenceli mi eğlenceli bir mekandan bahsetmek istiyorum. Robina Bungalov Hotel , tarih, doğa ve deniz aşığı herkese hitap eden harika bir yer. Antalya'nın Kemer - Olympos bölgesinde konaklamak için mükemmel bir seçenek. Biz 4 kişilik ailemizle tatilimize Olympos'tan başlamak istedik ve oteli tamamen tesadüfen, arama motorunda bulduk. Herhangi bir turizm acentesine bağlı kalmadan direkt olarak oteli aradık ve rezervasyon yaptırdık. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı gerçekten bilmiyorduk; kalacak bir yer olsun, gün boyu koyda olacağız diye düşündüğümüz için detaylara pek takılmadık. Ama böylesine konforlu ve keyifli bir yerle karşılaşacağımızı biz bile tahmin etmiyorduk. Sabahları kuş sesleriyle yemyeşil doğanın içinde, otantik bir bungalovda uyanmak harika bir histi. Odalar, bar, pastane ve res...

EDINBURGH

  Edinburgh, Birleşik Krallık'ın İskoçya bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ortaçağ dokusunu koruyan sokakları, görkemli kaleleri ve sanat etkinlikleriyle yılın her dönemi ziyaretçileri kendine çeker. Bu gezi yazısında Edinburgh’un en ikonik yerlerinden ve deneyimlerinden bahsedeceğim. 1. Edinburgh Kalesi Edinburgh'un en tanınmış yapılarından biri olan Edinburgh Kalesi, şehrin tam ortasında, yüksek bir tepe üzerinde yer alır. Kale, yüzyıllar boyunca İskoçya kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Kale içerisindeki Kraliyet Mücevherleri ve Stone of Destiny gibi tarihî eserler, ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli noktalardır. Ayrıca kaleden şehrin panoramik manzarasını izlemek de ayrı bir keyif sunar. 2. Royal Mile Kale’den aşağıya doğru uzanan Royal Mile, Edinburgh’un kalbini oluşturan hareketli bir caddedir. Bu cadde, antik yapılar, butik dükkanlar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla doludur. Her a...

İnsan Ne İle Yaşar / Tolstoy

  ''İnsana verilmemiş olan şey nedir , öğren ! '' Fakir kunduracı Simon bir gün köydeki alacaklarını toplamak ve koyun derisi almak için köye gider. Ne koyun dersi alabilir ne de alacaklarını toplayabilir. Eli boş döndüğü gibi cebindeki yirmi kopeği de votkaya harcayarak evinin yolunu tutar. Yolda kilisenin arkasında donmak üzere olan çıplak bir adam görür. İlk başta oralı olmak istemez ama dayanamayıp yanına gider ve halini görünce yardım etmeden duramaz. Karısı ile birlikte kullandıkları ceketini üzerinden çıkarıp çıplak adama giydirir  ve beraber evin yolunu tuttular. Böylece Mikael hayatlarına girmiş oldu... Hikaye çok güzel eminim siz de cennetten cezalandırılarak kovulan Mikael ile Simon 'un hikayesini çok seveceksiniz ve insanın sevgi ile yaşayabileceğini bir kez daha öğrenmiş olacaksınız... İyi okumalar dilerim.... '' Öğrendim ki insan kendi çabasıyla değil sevgiyle yaşar. '' "Emek ucuz ,ekmek pahalıydı." "En mühi...