Ana içeriğe atla

Kayıtlar

BİR ZAMANLAR TOKAT : YAĞIBASAN MEDRESESİ

Bir Zamanlar Tokat: Yağıbasan Medresesi ve Kültürel Miras Tokat, Anadolu’nun kalbinde yer alan ve tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kenttir. Bu kadim şehir, çevresindeki doğal güzellikler kadar, tarihi yapılarıyla da dikkat çeker. Bu yapılardan biri de Gök Medrese’dir; Tokat’ın zengin tarihinin bir aynası ve kentin kültürel mirasının en çarpıcı örneklerinden biridir. Yağıbasan  Medrese’nin Tarihi ve Mimari Özellikleri Anadolu Selçuklu Dönemi’nde, 13. yüzyılda inşa edilen Yağıbasan Medresesi, dönemin bilim ve eğitim anlayışının önemli bir temsilcisidir. Adını, çinilerinde kullanılan çarpıcı mavi renklerden alan bu yapı, mimari detayları ve işçiliğiyle ziyaretçilerini büyüler. Medresenin taş işçiliğindeki zarafet, Selçuklu sanatının zirvesini gözler önüne sererken, iç avlusunda bulunan revaklar ve taş süslemeler, burayı eğitimden öte bir sanat merkezi haline getirmiştir. Günümüzde Yağıbasan  Medresesi, hem müze olarak hem de çeşitli kültürel e...

WAR and PEACE / LEO TOLSTOY

A Journey Through Life with War and Peace Reading War and Peace by Leo Tolstoy feels like embarking on an epic journey—a journey through history, love, family, and the human soul itself. The sheer breadth of the novel is astonishing, yet Tolstoy has a way of making every page feel intimate, like you’re listening to a close friend recount the most meaningful moments of their life. What struck me most about War and Peace is how alive the characters are. Pierre, Natasha, Andrei—they’re not just characters in a book; they’re people you come to care about deeply. Tolstoy captures their joys and sorrows, their triumphs and failures, with such authenticity that you can't help but feel like you’re living alongside them. And then there’s Tolstoy’s world. His descriptions of Russian society, the chaos of battlefields, and the tranquility of the countryside are so vivid that I often felt like I could reach out and touch them. Yet what makes War and Peace more than just a histor...

THE GREAT GATSBY / F. SCOTT FITZGERALD

  The Great Gatsby: A Timeless Elegy of Dreams and Decay F. Scott Fitzgerald's The Great Gatsby is not merely a story about the roaring twenties, flappers, and jazz. It’s a deeply personal meditation on ambition, love, and the inevitable clash between dreams and reality. What struck me most about the novel is its protagonist, Jay Gatsby—a character who is both larger-than-life and heartbreakingly human. His relentless pursuit of Daisy Buchanan, the woman he idealizes as the epitome of perfection, is a stark reminder of how dreams can both uplift and destroy us. The green light at the end of Daisy’s dock symbolizes hope, yet it’s always just out of reach—a haunting metaphor for the unattainable. Fitzgerald's writing style is a masterpiece in itself. The prose flows like a symphony, effortlessly capturing the glittering façade of wealth and the emptiness beneath. Through Nick Carraway, the seemingly detached yet deeply introspective narrator, Fitzgerald invites us to...

OLASILIKSIZ / ADAM FEWER

Bir Yaşamın İki Yolu: Kaçınılmazlık ve Rastlantı Adam Fewer’in Olasılıksız adlı eseri, evrenin gizemini, rastlantıların gücünü ve insanın kaderle olan mücadelesini derinlemesine ele alan etkileyici bir yapıt. Kitap, ana karakterin olağanüstü bir bilimsel başarıya ulaşan bir matematikçinin hikayesini anlatırken, aynı zamanda evrenin karmaşık yapısına dair felsefi bir sorgulama yapar. Eserin temelinde, matematiksel doğruluk ve evrensel olasılıklarla oynanırken, karakterlerin içsel yolculukları da dikkatle işlenmiştir. Fewer, rastlantı ve kaos teorisinin ışığında, insanların hayatlarına ne kadar müdahale edebileceği ve hayatın nereye varacağı konusunda düşündürür. Kaderin bir illüzyon olup olmadığı, insanın bu karmaşık evrende ne kadar kontrol sahibi olduğu soruları, kitabın temel felsefi eksenini oluşturur. Kitap, sıradan bir matematiksel romanın ötesine geçerek, insan ruhunun derinliklerine iniyor. Fewer’in yazım tarzı, matematiksel soyutlamalarla somut duyguları harmanlaya...

BLUE MOON / ALYSON NOEL

Alyson Noël’s Blue Moon is the second installment in The Immortals series, continuing the journey of Ever Bloom as she navigates her newfound immortality and the complications it brings. The novel delves deeper into the magical and emotional aspects of Ever's life, presenting a story rich in romance, conflict, and self-discovery. The plot revolves around Ever’s attempts to harness her powers while grappling with a mysterious threat that could separate her from her soulmate, Damen, forever. Noël masterfully creates tension by introducing an antagonist whose motives are both personal and far-reaching. This dynamic gives the story an edge, ensuring that readers remain engaged. One of the book's strengths lies in its exploration of choices and consequences. Ever’s character grows as she faces moral dilemmas and learns the cost of tampering with fate. Noël’s writing captures Ever's internal struggles vividly, making her a relatable protagonist despite her supernatu...

SANDIĞIMDAKİ TANRILAR / ALEV İNAN

Karakter Analizleri ve Olay Örgüsünde Desenler Alev İnan’ın Sandığımdaki Tanrılar eserinde karakterler, hem bireysel hem de toplumsal düzlemde çok boyutlu olarak ele alınmış. Yazarın karakterleri inşa ederken kullandığı motifler, okuyucuya hem bireylerin psikolojik dünyasını hem de toplumsal yapıdaki çatışma ve uyum ögelerini çözümleme fırsatı sunuyor. Kitaptaki temel karakterler arasındaki çatışma noktaları şu özelliklerde öne çıkıyor: Bireysel İnancın Evrimi: Ana karakterin kendi kimliğini ve inancını sorgulaması süresince, çocuklukta edinilen öğretiler ile hayatın zorluğu arasında kopmalar ve yeniden inşa döngüsü tekrar ediyor. Toplumsal Roller ve Beklentiler: İkinci dereceden karakterlerin, toplumsal normlara ne ölçüte uydukları ya da bu normlarla çelişkilerinden kaynaklanan olaylar, hikayenin temel çızgisini oluşturuyor. Ayrıca, olay örgüsü incelendiğinde şu desenler dikkat çekiyor: Döngüeler: Kitap boyunca belirli olayların benzer şekillerde yeniden ortaya çıkması...

TONGUÇ ve ENSTİTÜLERİ / PAKİZE TÜRKOĞLU

Pakize Türkoğlu, kitabında Tonguç'un eğitim felsefesini yalnızca bir model değil, bir toplum dönüşüm projesi olarak sunuyor. Ancak bu idealist yaklaşımın, dönemin siyasi ve toplumsal gerçekleriyle nasıl çatıştığını da gözler önüne seriyor. Eğitim, sosyal eşitlik ve kalkınma arasındaki bağları incelemek isteyenler için kitap, derin bir analiz sunuyor. Eğitim Sistemi Üzerindeki Etkileri Kırsal Eğitim ve Kalkınma Modeli Köy Enstitüleri, dönemin geleneksel ezberci eğitim anlayışından farklı olarak, öğrencilere hem akademik bilgi hem de tarım, sanat ve teknik beceriler kazandırmayı amaçladı. Bu model, kırsal kesimde yaşayan insanların kendi hayatlarını iyileştirebilecek bilgi ve donanıma sahip olmalarını hedefledi. Eğitimde Eşitlik: Köy çocuklarının öğretmen, sağlıkçı, ziraat uzmanı gibi rollere hazırlanması sağlandı. Bu, eğitimin elit bir kesimin ayrıcalığı olmaktan çıkıp toplumun geneline yayılmasını amaçlıyordu. İş ve Eğitim Entegrasyonu: Eğitim müfredatı, öğrencilerin ...