Kayıtlar

Eylül / Mehmet Rauf

Resim
    Zamanın ilk psikolojik romanı olarak literature geçen eser.Hakikaten de karakterlerin iç dünyasının o kadar güzel işlemiş ve okura harikulade bir şekilde yansıtıyor ki .Bir yandan okudukça okuyasınız geliyor diğer yandan ise kitap bir türlü ilerlemiyor.Sanki hep aynı sayfada aynı satırda debelenip duruyormuşsunuz hissi veriyor.Ben bunu derin psikolojik anlatımlara bağladım. Hikayemizin baş kahramanları Süreyya ,Süreyya'nın eşi Suad ve Süreyya'nın halazadesi Necib.Hikayemiz bağ evinde Süreyya ve Suad'ın tatlı sohbetleri ile başlıyor.Süreyya'nın ailesi ile  bağ evinde vakit geçirmektedirler.Süreyya için hep bir şeyler eksik ,çabuk sıkılan,dikattatör bir baba elinde büyümüş , ne istediğini kendi bile bilmeyen hemen hemen her şeyden çabuk sıkılan tüm nazını eşi ve annesi çektiren tipik bir Türk erkeği. Suad sakin,hanımefendi,güzel ,nazik bir o kadar da eşine düşkün sanki dünyadaki tüm amacı Süreyya'nın yüzünün gülmesi ve onu hep ilk gün ki gibi sevmesi.V

Arsen Lüpen ~Kibar Hırsız/Maurice Leblanc

Resim
 Emin olun hiçbir hırsız  bu kadar zeki ve hayranlık uyandırıcı olma mıştır. Okudukça sizde merak uyandıracak ve elinizden bırakmak istemeyecğiniz bir kitapla karşı karşıyasınız.Düşünsenize siz bilmem kaçıncı uykunuzdasınız ve biri olağanüstü güvenlikteki evinize elini kolunu sallaya sallaya giriyor istese neyiniz var neyiniz yok alacakken o sadece aklındakini alıyor ve pırrr... İşte meşhur kibar hırsız Arsen Lüpen'in ilk serisi.Her an her yerde ve herkesle ve herhangi bir kılıkta olabilecek kabiliyetteki  tek kişi desem abartmış olmam.Kitabın başından sonuna kadar sizlere çok  güzel tiplemeler sunuyor.Dönemin toplumsal yapısını çok güzel anlatan bir betimleye sahip bir eser.Ben onu Robin Hood'a benzetiyorum.Neden mi fazla aç gözlü olanların malını ihtiyaç sahipleri ile paylaşmalarını sağlayan bir köprü görevi görüyor.Karşınızdaki kitap serinin ilk kitabı.Bu seride Arsen Lüpen öyle ya da böyle bir şekilde ezeli düşmanı Ganimard'a karşı mücadele veriyor.Hatta ona

Ölü Canlar /Gogol

Resim
  Tosya'ya pirince giderken evdeki bulgurdan olan Çiçikof'tan merhabalar.Gogol ,Ölü Canlar romanı ile dönemin Rusaya'sının toplumsal düzenini ve eleştirisini  harika bir yapıt ile ortaya koymuştur.Betimlemeler aşarıya kaçmadan kullanılmış.Eserin baş kahramanı Çiçikof alt tabaka  bir aileden gelen ve hayatı boyunca zengin olup sosyeteye girip itibar kazanmak isteyen aslında bunu da kotaracak kadar sinsi,düzenbaz,dalavereci ve sahtekar bir orta düzey memurdurBu sebeple de işinden kazandığı(hatrı sayılır kısmında da pek alın teri döktüğü söylenmez.)para iki hizmetkarını da yanına alarak taşraya doğru yola çıkar.Her gittiği yerde tam da kendi tipindeki insanları arar , bulur ve onlarla ahbaplık kurar.Niyeti cok temizdir aslında gezdiği gördüğü çiftliklerdeki sahiplerinden ölmüş olan ama devlette ölü olduğu kaydı olmayan ölü köleleri bellli bir meblağ  karşlğında satın almaktır.Ne kadar da kadir şinas bir insan değil mi ? Düşünsenize ta nerelerden yola çıkıp insanlar

Al Midilli / John Steinbeck

Resim
Jonh Steinbeck'ten insanın içini ısıtacak,  kalbini yumuşacık yapan tam dört  tane öyküden oluşan güzel bir roman ile karşı karşıyasınız.Romanımızdaki öykülerin baş kahramanı ileride vicdanlı bir çiftlik sahibi veliahtı olacağı  şimdiden belli olan   küçük bir erkek çocuğu olan  Jody'dir . Kitapta annesi Bayan Tiflin ,babası Carl Tiflin ve bence en yakın arkadaşı olan Billy Buck ile çok da büyük sayılmayacak bir çifftlikte yaşayan Jody'nin her bir bölümde ayrı bir öykü ile biraz daha büyüyerek hayata karışmasına şahit olacaksınız.Kitaba adını veren ve romanın da ilk öyküsü olan Al Midilli'yi bir gün babası getirir ve Jody'e al bu tay senin ona bak ve senin atın olsun der.Babası bakımının iyi yapılması lazım.Eğer yiyeceğini unuttuğunu yahutta bölmesini pis bıraktığını duyarsam ya da görürsem bu tayı o anda satarım diye uyarır.Jody'nin içi  içine sığmıyordu nasıl heyecanlanmasın ki  hiç ummadığı bir anda ve hayal edemeyeceği bir şekilde bir  taya sahip olmuştur.Ac

Bir Ömür Nasıl Yasanır / İlber Ortaylı

Resim
  İlber Ortaylı'dan büyükten küçüğe herkesin kendince hayatına uygulayabileceği eşsiz öneriler bulunan bir eser.Herkes her daim kendi hayatının mimarı olamayabiliyor.Ya da  bu hayatı hakkıyla yaşayamayabiliyor.Geç kalmışlığın neresinden dönersen kardır diye düşünüyorum. Benim  hayata bakarken ki felsefem şudur ki ; zaman dar zaman var.Eğer bir şeyler için geç kaldığınızı düşünüyorsanız ya da neye ne vakit nasıl başlayacağınızı bilemiyorsanız elinizde tuttuğunuz bu  kitap tam da sizin için kaleme alınmış.Yazar yediden yetmişe herkesin kendince faydalanabileceği,yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda.Kitapta hayata dair tavsiyeler bölüm bölüm ele alınmıştır.Hangi kitabı okumamız gerektiğinden tutun da hangi yaşta nereleri görmemiz gerektiğine kadar her şey var.Hayatımız temel olarak dörde ayrılır: 12-25 arası, 25-40 arası,40-55 arası ve 55 sonrası.İyi bir yaşam için ,her bir dönemde tamamlamamız gereken bazı işler,edinmemiz gereken bazı alı

Simdiki Cocuklar Harika /Aziz Nesin

Resim
  Toplumsal düzendeki çarpıklıkları ve çelişkileri büyük bir ustalıkla anlatmış, çağdaş gülmece edebiyatının dünya ölçüsündeki temsilcisi olan Aziz Nesin'den büyüklere çocukların gözünden nasıl gözüktüklerini anlatan harika bir eser.Bu romanı anneler,babalar ,öğretmenler kesinlikle okumalı ki kendilerini eleştiren gözlerden görmeliler.Ama nedense bizim toplumumuzda hep haklı olan ve eleştirmesi gereken   aileler,  hep ders alması gereken ve öğrenecek çok şeyi olan çocuklar. İşte Aziz Nesin de bu eserinde buna bir dur diyip büyüklere ayna  tutuyor.Zeynep ve Ahmet sınıf arkadaşıdılar.Zeynep'in babasının işi sebebiyle Ankara'ya yerleşmek zorunda kalmalarından dolayı İstanbul'dan taşınırlar.Buna rağmen Zeynep ve Ahmet iletişimi koparmaz düzenli olarak birbirlerine mektup yazarlar.İşte bu mektuplar  vasıtası ile iki küçük çocuğun gözünden anne baba ve öğretmenleri ile yaşadıkları olayları , büyüklerinin davranışlarını eleştirel bir gözle birbirlerine anlatmaların

Vadideki Zambak / Balzac

Resim
"Vadideki Zambak " benim Balzac ile tanışmama vesile olan ve iki kez okuduğum bir eser. İlk okumamı 2003 yılında ikinci okumamı ise 2019 yılında yaptığımda bir kez daha anladım ki bazı sevdiğimiz kitapları zaman zaman yeniden okumalıyız.Çünkü hem geçen yıllar hem de deneyimlerimiz aynı kitaba farklı bakmamızı sağlıyor.Biraz da kitabın konusundan bahsetmek istiyorum. Felix, içine kapanık, otoriter bir ailede büyümüş, sevgi görememiş bir gençtir. Bir gün katıldığı bir baloda genç bir kadını görür ve ondan hoşlanır. Bunun devamı gelir ve tanışırlar. Ancak ne yazık ki bu genç kadın Henriette evli bir kadındır.  Kocası ise ilgisiz, bencil ve içine kapanıktır. Henriette mutsuz bir evliliği olsa da, evliliğine ve kocasına bağlıdır. Felix, bu genç kadının güzelliğini vadide yer alan zambak ile özdeşleştirir. Henriette'in evliliğine karşı olan durumunu bildiği için arkadaşlıkla yetinmeye çalışır. Henriette ise Felix'i bir çocuğu gibi sever. Ona tüm sırlarını da aça